- savurma
- [ساوورما]اسراف
Sözlük Azərbaycan Türkcəsi - Farsca. 2015.
Sözlük Azərbaycan Türkcəsi - Farsca. 2015.
savurma — is. 1) Savurmak işi Ben de onlar gibi tekme atıp yumruk savurmasını biliyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) sp. Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
ewüsgü — savurma aygıtı I, 13 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aksırmak — nsz Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
salto — is., sp., İt. salto Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller salto atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
savrulmak — e 1) Savurma işi yapılmak Ona savrulan küfürlerin, tükürülen tükürüklerin bini bir para oldu. H. Taner 2) nsz Dağılmak, saçılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İMSAL — Boşuboşuna sarfetme, lüzumsuz yere harcama. Har vurup harman savurma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSNAF — Yel ve toz savurma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİSARE — Toz savurma, tozutmak, toz kaldırma. * Fesatçılık ve fitnecilik yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük